Bağlılık uyuşmazlığı genellikle öğretim üyesi tarafında zaman ayırmayı ilgilendirdiğinden, Koç Üniversitesi öğretim üyesinin bütün akademik yıl boyunca kampüste önemli derecede fiziksel varlık göstermesi gerektiğini, öğrenciler ve personel tarafından erişilebilir olması gerektiğini, ve Koç Üniversitesi’ndeki meslektaşları ile etkileşim kurmaya hazır olması gerektiğini düşünmektedir. Dekan, VPAA (Akademik İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı) ve Rektör tarafından uzun süreli veya sık sık gerçekleşen kampüs devamsızlıkları ile ilgili özel önceden verilmiş bir onay olmaksızın öğretim üyesinin bu şekildeki varlığı tam zamanlı bir görevlendirmenin gereğidir.

Koç Üniversitesi bilginin Üniversiteden endüstriye transferine katılmaları konusunda öğretim üyelerini teşvik etse de, bu tür dış mesleki aktiviteler bir hak değil ancak bir imtiyaz olarak sayılmaktadırlar ve bunlar öğretim üyesinin kendi Üniversite görevleri ile ilgili tam zamanlı yükümlülüğüne gölge düşürmemelidirler. Herhangi bir dış aktivite Üniversite görevlerinin yerine getirilmesinden kişiyi uzaklaştırdığında, bir bağlılık uyuşmazlığının ortaya çıkması muhtemeldir. Öğretim üyesinin hayır amaçlı çalışmaları, kamu yararına devlet hizmeti gibi çalışmaları bile, ve Üniversite sorumlulukları ile ilgili her türlü dış istihdamı öğretim üyesinin Üniversiteye yönelik birincil bağlılığının önüne geçmeyecek şekilde uygun bir biçimde yönetilmelidir.

Kaçınılmaz şekilde, dış profesyonel aktiviteler verilen zamandan bağımsız olarak uyuşmazlıklar ortaya çıkartabilirler, şöyle ki bu halihazırda modern bir araştırma üniversitesinde yaygın ve hemen hemen önlemez nitelikte olan bir durumdur. Koç Ünivertisesi’nde, Üniversite’nin misyonunun Üniversite araştırması ve bilimsel çalışmaları ile elde edilen bilginin özel sektöre transferini güçlendirerek kamu yararının iyileştirilmesi olduğu gerçeğinden bir çıkar çatışması meydana gelebilir. Bu misyonun başarılması için olan iki ana araç arasında öğretim üyesi danışmanlığı ve öğretim üyesi araştırmasından ortaya çıkan teknolojilerin/metodolojilerin/bilginin ticarileştirilmesini içermektedir. Öğretim üyelerinin danışmanlık ücretleri ve çalışmalarının ticarileştirilmesinden dolayı ortaya çıkan telif ücretlerinin paylaşılması vasıtasıyla bu aktivitelere katılımları nedeniyle ödüllendirilmeleri uygundur. Bununla birlikte, bir kişinin kendi Üniversite aktiviteleri boyunca almış olduğu kararların veya başvurduğu yolların kişisel maddi kazanç kaygıları tarafından belirlenmesi uygun değildir. Bu tür bir durum bireyin mesleki objektifliğinin ve etik değerlerinin yerindeliğinin sorgulanmasına neden olur, ve aynı zamanda Üniversite üzerinde negatif yansıması söz konusu olur.

İnsan denekleri içeren araştırmalarla ilgili çıkar uyuşmazlıkları özel bir kaygı ortaya çıkartır. Üniversite ve bunun araştırmacılarının Üniversitede veya Üniversite tarafından gerçekleştirilen araştırmaya katılan kişilerin haklarını vermek ve güvenliklerini korumak için etik yükümlülükleri vardır. Araştırmayı gerçekleştirenlerin ve araştırma sponsorunun maddi çıkarları bu etik yükümlülüklerin yerine getirilmesini ve araştırma deneklerinin iyiliğini ve ayrıca ilgili araştırmanın dürüstlüğünü tehlikeye atabilir veya tehlikeye atıyor gibi görünebilir. Buna uygun olarak, özellikle protokolün minimal riskten fazlasını içermesi durumları halinde, ilgili önemli maddi çıkarları olan herhangi bir kişinin bu tür araştırmaların gerçekleştirilmesine katılımına izin vermeme konusunda güçlü bir karine mevcuttur. Sadece nadir ve mecburi şartlarda bir istisna yapılabilir. İnsan denekli araştırmaları gözden geçirme ve izleme ile görevli olan Üniversitenin İnsan Araştırmaları Etik Kurulu (CHR) Üniversite dahilinde veya Üniversite araştırmacıları tarafından gerçekleştirilen insan denekli araştırmalar ile ilgili maddi çıkarların gözden geçirilmesi hakkında sıkı bir politika ve prosedür oluşturmuştur. Bu politikalar ve prosedürler Koç Üniversitesi’nin Çıkar Uyuşmazlığı ve Bağlılık Uyuşmazlığı Politikasını desteklemek amacına sahiptirler.

Aşağıda bazı bağlılık ve çıkar uyuşmazlıkları örnekleri verilmiştir:

  • Öğretim üyesinin normal görevlerinin bir parçası olarak Koç Üniversitesi dahilinde gerektiği gibi gerçekleştirilebilecek olan bir araştırma veya bilimsel çalışma programının yönetiminin öğrencilerimizi, meslektaşları ve kurumumuzu öğretim üyesinin birincil entelektüel enerjilerinin faydasından mahrum etmesi.
  • Koç Üniversitesi’nde yapılabilecek olan bir çalışmayı desteklemek üzere Koç Üniversitesi’nden farklı kanallar vasıtasıyla araştırma tekliflerinin sunulması da başka bir örnektir. Birincisi, bu tür bir çalışma boyunca Koç Üniversitesi kaynaklarının kullanımı hemen hemen önlenemezdir. İkincisi, Üniversitenin başka bir yerde yönetilen ve/veya gerçekleştirilen çalışma için Koç Üniversitesi öğretim üyesinin, personelinin ve öğrencilerinin katkılarını gözden geçirmesi ve ödüllendirmesi, imkânsız olmasa da, zordur. Üçüncüsü, bu tür bir hareket öğrencileri ve personeli çıkar uyuşmazlığına sokacak durumlara neden olabilir. Bu nedenlerle, tam zamanlı aktif görevde bulunan Koç Üniversitesi öğretim üyelerinin diğer kurumlar vasıtasıyla sunulan ve yönetilen sponsorlu projelerde Ana Araştırmacı olarak görev yapmaları normalde yasaktır. Bu koşul öğretim üyesinin çok merkezli eğitim veya araştırma programlarına katılmasını sınırlamak amacına sahip değildir. Ayrıca öğretim üyesinin araştırmasının Koç Üniversitesi’nde mevcut olmayan imkanlara erişimi gerektirdiği durumlara uygulanmak üzere planlanmamıştır. Özel şartlar için, bu tür aktiviteler için olan izin VPRD ve Rektörlük Ofisleri tarafından verilebilir.
  • Özel işletmelerdeki önemli yönetim görevleri (diğerlerinin çalışmalarının denetlenmesini ve/veya operasyonel kararlar ile ilgili her gün süregelen sorumlulukları içeren görevler) genellikle hem zaman hem de enerji açısından zorlayıcı olurlar. Bu tür görevlerin haftada sadece 1 gün çalışan bir yönetici tarafından gerçekleştirilmesi olası değildir, bu da halihazırda tam zamanlı öğretim üyesinin dış danışmanlık aktivitelerinde bulunması için izin verilen maksimum süreye denk gelmektedir. Tam zamanlı öğretim üyelerinin kendi birincil enerjilerini ve mesleki ilgilerini Üniversite yükümlülüklerine adamaları beklendiğinden dolayı, kendi dış danışmanlık faaliyetlerinin bir parçası olarak önemli yönetimsel sorumlulukları kabul edemezler. Normalde, öğretim üyesinin bir dış kurumda önemli bir yönetim rolü üstlenmek için kendi Üniversite sorumluluklarından tam olarak izin alması gereklidir. Sabatik izin döneminde bu tür aktivitelerle ilgilenmek uygun değildir, çünkü sabatik iznin amacı açık bir şekilde öğretim üyesinin kendi bilimsel araştırmasında ilerleme göstermesine izin vermektir.
  • Öğretim üyeleri kendi dış danışmanlık veya iş aktivitelerinin bir parçası olarak araştırma çalışmasına katıldığında, Üniversite ve dış yükümlülüklerini ayıran net sınırları çizmelidirler, bu şekilde kendilerinin kaynakları uygun şekilde kullanmaları ve çalışmalarının ürünlerinin nitelikleri hakkında soru işaretlerini önlemiş olurlar.
  • Danışmanlık veren öğretim üyesi ve personel kendi birincil işvereninin Koç Üniversitesi olduğunu ve kendi buluşlarını Koç Üniversitesine mi veya danışmanlık yaptıkları bir şirkete mi tahsis edecekleri konusunda karar verirken kendi birincil işverenleri nezdinde yüksek bir sorumluluğa sahip olduklarını hatırlamalıdırlar. Eğer soruları varsa, buluşun kime tahsis edilmesi gerektiği konusunda karar varmadan önce VPRD Ofisi ile istişarede bulunmalıdırlar.
  • Önemli bir maddi çıkarlarının olduğu bir şirketten araştırma sponsorluğu kabul etmek Koç Üniversitesi öğretim üyesi veya personeli için bir uyuşmazlık teşkil eder. Uyuşmazlık araştırmanın sonucunun araştırmacının veya birinci derece akrabalarının kişisel servetini önemli ölçüde etkileyebilecek olması nedeniyle ortaya çıkar. Bu nedenle, aşağıdakiler vasıtasıyla bir akademik özgürlük atmosferini güçlendirip güçlendirmediğine göre öğretim üyesinin objektifliği sorgulanabilir:
    • bilimsel aktivitelerin sonuçlarının açık ve zamanında alışverişini teşvik etmek,
    • kendi öğrenci ve doktora sonrası bilim insanlarına vermiş oldukları danışmanlığın kişisel maddi çıkarlardan bağımsız olmasını sağlamak, ve kendileri ve öğretim üyesi arasında bilimsel bilginin serbestçe alışverişini etkileyebilecek olan dış yükümlülükler hakkında öğrencilere ve meslektaşlara bilgi verme. Bununla birlikte, bu politika, sadece araştırmacının veya aile üyelerinin şirkette bazı hisselere sahip olması nedeniyle araştırmacının bir şirketten araştırma desteği almasını önlememelidir.

Daha geleneksel çıkar uyuşmazlığı anlamında olmak üzere diğer uyuşmazlık formları birey için doğrudan maddi kazanç ortaya çıkartabilecek şekilde dış bir organizasyon nezdinde kurumda yer aldığı konumunun Koç Üniversitesi ile olan ilişkiyi etkileyebilmesi nedeniyle bir bireyin sahip olabileceği fırsatlar ile ilgilidir. Özellikle hassas nitelikte olan potansiyel çıkar uyuşmazlıkları, özellikle eğitimsel veya çalışma ile ilgili denetleme ve değerlendirme çerçevesinde olmak üzere, Koç Üniversitesi’nin taahhüt ettiği eğitim ve çalışma politikaları ve prensipleri ile uyumlu olmayan şekilde, bir bireyin kişisel ilişkiler ile uygun olmayan bir biçimde etkileyebileceği veya etkilenebileceği fırsatlardan ortaya çıkabilirler.

Bu kaygılara yönelik olarak, Koç Üniversitesi aşağıdaki politika beyanını kabul etmiştir: Memurlarının, öğretim üyelerinin, personelinin ve kendi adına hareket eden diğer kişilerin etik, hukuki, maddi veya diğer nitelikte çıkar uyuşmazlıklarını önleme ile ilgili yükümlü olmaları ve kendi faaliyetlerinin ve çıkarlarının Üniversite veya Üniversitenin esenliği hakkındaki yükümlülükleri ile uyuşmazlık içinde olmamasını sağlamaları Koç Üniversitesi’nin politikasıdır.

Uyuşmazlıklara neden olabilecek olan maddi çıkarlar dahil olmak üzere, dış aktiviteler ve çıkarlar ile ilgili olarak Dekanlık Ofisine yapılan yıllık açıklamalar bu politikanın etkin şekilde idaresi ve politikaya uyulması için son derece önemlidirler.